50’sinden Sonra Sevmek
Sevgi bu kadar karmaşık olmak zorunda mı? Sevmek bu kadar komplike bir konu olmamalı.
50’sinde Boşanmak sayfamda, boşanmış ya da boşanma aşamasında olan pek çok kişiyle sohbet etme şansım oluyor. Şiddet ya da bağımlılık gibi ağır meseleler bir yana… En sık duyduğum ortak yakınma şu: İnsanlar sevgilerine hak ettikleri gibi bir sevgiyle karşılık göremedikleri için kırılıyorlar ve bu kırgınlık zamanla mesafeye dönüşüyor.
Bu konuda daha önce uzun uzun düşünüp “Sevginin Adaleti” üzerine bir yazı kaleme almıştım. Sonunda şuna varmıştım: Sevgi, alma-verme dengesi üzerine kurulduğunda sürdürülebilir oluyor. Denge bozulduğunda biri hep veren, diğeri hep alan olduğunda kırgınlık, uzaklık ve kopuş kaçınılmaz hale geliyor.
Bazen de bana “Sen boşanmayı özendiriyorsun, çok matah bir şeymiş gibi kendi yaş grubundaki kadınları gazlıyorsun” diyenler çıkıyor. Ama mesele bu değil. Boşanmak kimse için bir zafer ya da övünülecek bir sonuç değil. Kimseyi kolayca ayrılmaya çağırmıyorum. Kimsenin yükünü küçümsemiyorum. Tam tersine hep şunu söylüyorum: Bir evlilikte kalmak da, ayrılmak da büyük karar. İkisinin de bedeli var. İkisi de cesaret ister.
Benim derdim şu: Kimse sadece korktuğu için, yalnız kalmamak için, “elalem ne der” diye kendini tüketmesin. Kimse sevgi sandığı ama sevgisizliğe dönüşmüş bir yükün altında ezilmesin.
Çünkü sevmek, özellikle “ikinci baharı” yaşarken, bu kadar karmaşık olmamalı . Aslında temeli basit: İhtiyacın olan şeyi verebilmeye hazır olmak ve bunu yaparken kendi ihtiyaçlarının da karşılandığını hissedebilmek. Ne kendini yok ederek vermek, ne de sadece almak istemek.
Günün sonunda atla deve değil bu iş. Roket inşa edip uzaya gitmeyeceğiz birlikte. Çocuk sahibi olmak gibi hedeflerimiz yok, evlilik hayalimiz bile yok belki. Buna rağmen neden bu kadar zor sevmek? Ya da seven kalbe yüreğini açabilmek?
Belki de mesele bu soruları dürüstçe sormakta. Çünkü 50’sinden sonra ilişki dediğin şey beklentinin değil, gönüllülüğün; zorunluluğun değil, isteğin; maskelerin değil, dürüstlüğün ilişkisi oluyor. Kimseyi tutan kalın bağlar yok artık. Kimseyi zorla tutamazsın. Kalpler sadece gerçekten kalmak isterse kalıyor.
Belki de bazı kalpler yalnız kalmanın ya da gelip geçici flörtlerin içinde huzur buluyor. Ama benim kalbimin huzur yolu, derin bir sevgiyi hakkınca eşit bir şekilde paylaşmaktan geçiyor .
Ve hala çabasızca hak edilen bir sevgiye rastlayabileceğime dair umudu içimde taşıyarak yaşamaya devam ediyorum
Temmuz 2025