Yanarız Maazallah

Sevgili kendim ! Ne zamandır yazmıyorsun… Hayırdır? Söyleyecek sözün mü bitti? Yoksa “terzi kendi söküğünü dikemez” misali, ruhunda iyileştirmen gereken bir yaraya mı denk geldin de nasıl düzelteceğini bilemiyor musun?

Doğrusunu istersen, boşandıktan sonraki hayatımda yeni bir dönem başlıyor. Bu kez daha geniş bir kapı açılıyor önümde… Bugünün geleceğini hissediyordum. Hayat bir gün bana, “Eee kızım, yasını tuttun, yaranı kuruttun; şimdi ne yapacaksın?” diyecekti. Ben ise bu soruyu geçiştirmeye çalışıyordum. Hatta ağırlığını biraz hafifletmek için bu döneme “İkinci Bahar” adını vermiştim…

Mart ayının ilk günlerini yaşarken, bahar benim de kapımı çalıyor. Nasıl güzel, nasıl tomurcuklu, nasıl mis gibi kokuyor her yer! Tüm doğa uyanmaya çalışırken, bahar bana da “Artık yeter!” dercesine, “Uyan!” diyor. İşte sorun da tam burada başlıyor.

İlk aşkı, acıyı, yalnızlığı, aldatılmışlığı yazmak kolaymış meğerse… Hayata gönül kapılarını kapatıp başka yollardan devam etmek de öyle… Hani taze annelere derler ya, “Aman kıymetini bil, büyüdükçe daha zor oluyor” diye… Benimki de aynı hesap.

Zaman ilerledikçe, bazı şeylere korkakça tutunmaktan vazgeçip devam etmek gerekiyormuş. Yaranın iyileşip iyileşmediğini anlamak için cesaretle dokunmak gerekiyormuş. Acırsa acısın, ama iyileşmiş mi bilmem lazım cesareti . Gönül yarasına dokunurken sökmüyormuş… Bunu deneyimliyorum şu sıralar. İyileştiğini görmek beni çok sevindirecek, ama dokunmaya cesaretim yok. Cesaret olmadan ilerlemek de mümkün değil. Doğal olarak bahar kapıda kalıyor…

Bahar kapıda ve ben içerde suskun… Yazmıyorum. İşin bu aşamasını sizinle paylaşmıyorum. Hayatı burada askıda tutarak geçiştirmeye çalışıyorum. Kısacası, sorumluluk almaktan kaçıyorum. Ama farkındayım: Size çıktığım bu yolda bir söz verdim, elimi uzattım, tutmanızı istedim. Ve teşekkür ederim, siz de benimle geldiniz; kocaman bir aile olduk… Şimdi korkmadan yüzleşmeli ve anlatmaya devam etmeliyim.

Bahar mı? O da haklı. Her yıl gelip kapımın önünden eli boş dönüyor. Biliyorum. Ama ona kapıyı açmak benim için daha büyük bir sorumluluk. Ya taş gibi gelip yüreğimdeki yaranın tam üzerine oturursa? O zaman ikimiz için de kan gövdeyi götürür. Olmaz! Tam anlamıyla hazır olmadan “İkinci Bahar”ın sorumluluğu , sırf kapı çalındı diye alınmaz … YANARIZ MAAZALLAH !

MART 2025

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir