Ateş Çemberi
Attım kendimi ateşin orta yerine.
Gerçek değil ey yürek,
inanma oyunda söylenen her söze.
Hayat böyle işte:
Gece başka, gündüz başka.
Karanlık saklar hakikati,
arzunun ateşi aydınlatır yalnızca geceyi.
Ama gün ışıyınca
güneş serer önüne çıplak gerçeği.
Bir şair oturur masasının başına,
aşkına en güzel şiirini yazar.
Okurken yüreğin yanar,
gözlerin çağlar.
Yetsin artık ey mangal yürek—
yan, bit, kül ol, savrul.
Dayanamıyorsun artık.
Kapat gözlerini,
teslim ol ölüm uykusuna.
Ve girse de rüyana o zalim sevda
karamel aşkıyla,
kabul et gerçeği,
yüreğini kendi elinle parçala.
Söyleyemezsin, saklarsın sevdanı…
O zalim çapkın haykırır sahte aşkını.
Kimse bilmezken senin adını,
sen tanırsın sevdiğin adamın
dolaştığı her kadını.
Yeter yürek, yeter artık.
Acıdan geçti sevdan.
Ateş çemberi bu;
biliyorsun, çıkamazsın yanmadan.
Ve sonunda,
sessiz bir geceye bırakır kendini kalbin…
Ne isyan kalır geriye,
ne de bir umut.
Sadece kor’a dönmüş bir yürek
ve haksızca harcanmış bir sevda.
Hadi durma,
savur hepsini
Bodrum’un sert rüzgârlarında…
Eylül 2025