Belki De Aşk Lazım Değil … Mi ?
İstanbullu günlerim başladı ama bu kez çok uzun sürmeyecek … Pandemiden sonra ilk kez yurt dışına çıkacağım . Çok heyecanlı sanki eski ben 🙂 Yüklenip bavulumu gideceğim dünyanın bilmediğim başka bir diyarına … Amaaaa bu kez oğluşum karşılayacak beni havaalanında …
Heyecanım yüzüme değişik yansıyor olacak ki uzun geçen yazdan sonra beni burada yeniden gören arkadaşlarım hep aynı yorumu yapıyor … “Çok iyi görünüyorsun , yoksa biri mi var hayatında ” ? İyi görünmek için hayatımda birine ihtiyacım yok , yeni hayatımın bana sağladığı konfor sağ olsun … Ama arkadaşlar öyle düşünmüyor haklı olarak , öncesini ve sonrasını karşılaştırıyorlar …..
Öyle sevgili okurum iyileşme sürecinin … Kırgınlık , kızgınlık ,yas, yeniden başlamaya gayret, olmadı hoop başa sardık , yok başa saramayız bu bize yakışmaz , topla kendini devam , kızgınlık , kırgınlık ( aaa bunlar bitmemişmiydi ?) , yas ( ne yası yahu şimdi buna zaman mı var ? ) , durmak yok yola devam , ay yeniden mi aşık olucaaammm ( yok yahu ne aşkı ) …. Diye devam eden süreç varya hah , onun doğal akışı bu galiba 🙂 Aşk da olacak elbet ama diğer konularda olduğu hızla olmuyor , daha farklı bir dinamiği var . .
Aşka dair sizinle aşağıdaki yazımı paylaşmak istiyorum henüz yolun çok başında, Şubat 2022 de yazmışım … .
Söylenmemiş sözler kaldı aramızda. Konuşamadığımız meselelerimizin üstünü depresyonumuzla kapattık ve sustuk . Çılgındık , manyaktık , deliydik … Hayattan bezmiş , dibin dibini görmüş , en sevdiklerimizden en güzel kazıkları yemiş yine de onları unutamamıştık …
Birbirimize arka çıkmak çok fazla sorumluluk almak demekti her ikimiz içinde . Elimi uzattım sen de tutmak istedin belki ama durumumuza benden daha gerçekçi baktığın için yapamayacağımızı anladın .
Ben belki de aşka hasret gönlümle , cahil cesaretiyle balıklama dalmak istemiştim .. Sense yılların verdiği tecrübeyle yapabilirliklerinin farkında olarak dur dedin bana .. Dur yapma . Dinlemedim ve zorladım seni . Çok zorladım ve yordum . Ne kadar istemesende beni durdurmanın tek yolunun kalbimi kırmak olduğunu biliyordun .Beni daha önce uyarmıştın değil mi ” kalbini kırmama izin verme” demiştin … Baştan beri kıracağını biliyordun .
Şimdi sana bir şey diyeyim mi , aslında çok da kırılmadım çünkü içten içe potansiyelini biliyordum hazırlıklıydım . İşin aslı şu ki insanın kalbi gerçek anlamda bir kez kırılıyormuş . O da hazırlıksız olduğu yada daha doğrusu en güvendiği kişi —- hani koynunda beslediği yılan varya sadece o kişi kırabiliyormuş … Diğerleri incitebiliyormuş belki ama ikinci kez kırmak mümkün olmuyormuş .
Neyse işte canımın içi yine bir gece karanlıkta oturmuş aklımdan geçenleri yazıverdim .. Pek de önemi yok artık neydinin ne olduğunun . Nasıl rahat ediyorsan , ne sana iyi geliyorsa öyle olsun … Ben elimden geleni yaptım .. Sana da anlatmaya çalıştım biliyorum sende anladın …Ama yapamadın elini taşın altına koyamadın vardı kendince sebeplerin .. Aman işte canın sağolsun . Şimdi sen şu sepeti artık eğilip yerden al da tak koluna . Sonrası sen kendi yoluna , ben de kendi yoluma …“Gitmek” sadece bir eylemdir , “unutmaksa” kocaman bir devrim . Ne kadar güzel bir söz Nazım dan başka kim söyleye bilirmiş ? Ben bu durumda devrimciyim arkadaş hem de en asisinden gitmelerden bıkmadım , unutmalara doyamadım …
Yeniden aşk biraz karışık sevgili okurum malum iki kişilik bir oyun bu . Kendi kendine çözebildiğin sıkıntılardan daha fazla zaman ve cesaret istiyor . Ha birde yok öyle başkalarının yaptığı gibi nokta atışı , ilk seferinde karşına çıkmıyor . Bildiğin deneme yanılma yöntemi çalışıyor … Onun için cesaret ve kararlılık istiyor . Cesaret , tekrar tekrar denemek , eski güvensizliklerinden kurtulmak için ….Kararlılık içindeki dedektife meydan okuya bilmek için … Olmaz mı ? Belki olur ….. Gerekli mi ? Buna cevap vermeye henüz hazır değilim bazen “evet ” bazen ” hayır” . Asıl cevap sanırım alın yazısında gizli ama bir gerçek var ki o da her konuda olduğu gibi bu konuda da ne istediğimi an itibariyle daha iyi biliyorum ..