Doğru Kişiyle Aşk Mümkün mü?

Geçenlerde sosyal medyada bir repliğe denk geldim. 1988 yapımı Ada filminden… Karizmanın dibi Rutkay Aziz ve güzeller güzeli Türkan Sultan’ın bir filmi. Adam, kadına “Niye öyle bakıyorsun, yabancıya bakar gibi?” diye soruyor. Kadınsa “Değil misin?” diye cevap veriyor. Adam “Hayır, değişmedim ben,” diyor.

Belli ki aralarında bir aşk var. Ama insan merak ediyor: İki yetişkin neden çözememişler meseleyi de bir araya gelememişler? Merakıma yenilip filmin tamamını izledim.

Tipik bir yanlış adama aşık kadın hikâyesi…Yıllar önce yaşamıştım, bilirim . Hatta o zaman yazısını da yazmıştım .. “Siz hiç yanlış adama aşık oldunuz mu? ” diye sormuştum, çaresizce . ( https://50sindebosanmak.com/siz-hic-yanlis-adama-asik-oldunuz-mu/)

Hayranlıkla karışık, derin bir aşk. Adam da sevmiş kendince ama kadının sevgisine denk bir sevgi değil. Evlilermiş; olmamış tabii. Kadın dayanamamış. Sevgisi onu silmiş bu dünyadan. Varlığı yok olmuş o evlilikte. Adamın yetenekleri, adamın istekleri, adamın bunalımları… Kadın, kendi hayatının yardımcı oyuncusu gibi.

Boşanmışlar. Ama kadın adamı unutamamış. Hayatına başkaları girmiş ama o aynı aşkı bir daha bulamamış. Adam mı? O her zaman yaptığı gibi sanatının arkasına saklanmış. Sözde bulunmayı bekliyor ama içten içe, kimsenin onu bulmamasını istiyor sanki. Hayattan iyice izole. 

Bazen bir filmden çok daha fazlasını bulursun izlerken …Bir replik, bir bakış, bir sahne…İçinde sessizce uyuyan bir duyguyu uyandırır. Bir soruyu, çoktan susturduğunu sandığın bir yerden çıkarır.Ve fark edersin: O hikâye, biraz da senindir. Senindir ama üzerinden o kadar çok zaman geçmiştir ki … Bir film sahnesinden farksızdır artık yaşadıkların gerçekliğini yitirmiştir .

Şimdi, bugünkü halimle başka bir soruya takılıyor aklım:Her zaman yanlış olmak zorunda mı gönül işleri? Dünya üzerinde doğru kadınlar ve doğru adamlar yok mu? Elbette varlar.

Peki, kadın doğru adamı bulunca ne olur? Sever… Çok sever. Parlar, parlatır. Işık saçar.O adam, kendini onun gözlerinde bulur. Güçlenir. Derinleşir.

Peki ya adam? Doğru kadını bulan adam ne yapar? Gerçekten ne yapar? Onu görür mü? Onunla yol yürümeye cesaret eder mi? Yoksa, onu uzaktan seyredip hayatın akışına mı bırakır her şeyi?

Doğru kadın, görmezden gelinmeyi kaldırmaz. Bekletilmeyi de…O, hayatını erteleyerek yaşamaz. Kendi ışığını söndürmez kimse için. Ama birini severse, tam sever. Sahiplenmeden, boğmadan, değiştirmeye çalışmadan… Olduğu gibi sever. Kendisini verdiği gibi, karşısındakinin de kendisi olmasına izin verir.

Belki de bu yüzden doğru kadın, bazı erkekleri korkutur. Çünkü o kadının yanında eksik olan her şey görünür hale gelir. Maskeler düşer. O yüzden kaçmak daha kolay gelir bazen…Saklanmak… “Henüz hazır değilim” demek yada topu kadına atıp “henüz hazır değilsin” diye kaçak köşelere sapmaya meyletmek . “Şu an doğru zaman değil” demek …

Oysa doğru kadın da her zaman beklemez.Bir yerden sonra “tamam” der. “Bu benim hikâyem değilmiş demek ki,” . Üzülür, evetAma toparlar kendini. Çünkü o, kendi ışığından güç alır. Kendiyle ve yalnızlığıyla dosttur. Yürümeyi bilir. Giderken bile zarafetle gider.

Ama adam ne yapar? İşte o sorunun cevabı çok değişken… Kimi yıllar sonra anlar neyi kaçırdığını. Kimi hiç anlayamaz. Kimi de, onu kaybetmeden bir adım atar. Gerçekten görür kadını. O zaman işte bir şeyler değişir… Çünkü doğru kadını gerçekten gören adam da değişir. Dönüşür ve eğer cesaret ederlerse, birlikte çok güzel bir dünya kurabilirler.

İşin sırrı şu bence: Doğru kadın hâlâ var. Doğru adam da var. Mesele, birbirlerini bulduklarında bunun farkına varıp varamayacakları… Birbirleri için doğru olmanın sorumluluklarını alıp alamayacakları.

Bunun cevabı muhakkak biryerlerde saklı , hayat öğrenmemizi isterse öğreniriz bence , istemezse ne olur , yeniden yarı yolda mı kalırız ?

Yok öyle deği . Beni bilisiniz , benim hep bir umudum var…. Yarınlardan , çıkmamış candan ,kuşun kanadından , evladın gözünün parlamasından, sıkı sıkıya sarıldığın bir kavuşmanın ardından …. Kısacası hayattan , artık yarı yol diye birşey yok , bundan sonra bulunduğumuz , yürüdüğümüz her yol tamamlanmış demek benim için ….

Nisan 2025

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir